here !

here !

24 Nisan 2012 Salı

kaptan yemeğe çıksın ben gemiyi batırayım



"hipodroma gitmemin nedenlerinden biri alışkanlığın gücü; hepimiz bu gücün etkisi altındayızdır. gidecek bir yer, yapacak bir şey. erken eğitilmişiz bu konuda. kımılda, katıl. dışarda ilginç şeyler oluyor belki? kaçırma. ne kadar boş bir düş. barlarda hatun tavlamaya çalıştığım günleri hatırlatıyor bana. aradığım kadın belki budur ümidi. bir başka rutin. düzüşürken bile içimden; bu da başka bir rutin, yapmam gerekeni yapıyorum, diye geçirirdim. kendimi gülünç hisseder, yine de devam ederdim. başka ne yapabilirdim ki? durmalıydım. hatunun üstünden inip, "bak güzelim, saçmalıyoruz. doğanın oyuncaklarıyız," demeliydim. "nasıl yani?" "yani, güzelim, iki sineğin düzüşmesini izledin mi hiç?" "sapiksin sen! ben burdan çikiyorum!" insan kendini çok derin tahlil etmemeli, yoksa hiçbir şey yapmaz, yaşam durur. bir kaya parçasının üstünde hiç kımıldamadan oturan bilgelere döneriz. bu da ne kadar bilgecedir bilemiyorum. aşikar olanı silerler ama bir şey sildirir onlara. tek bir sineğin kendiyle düzüşmesi gibidirler bir anlamda. kaçış yok, etki yok, etkisizlik yok. kendimizi zarar hanesine yazmaktan başka çare yok: oynayabileceğimiz bir hamlemiz kalmamış. mat olmuşuz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder